top of page

Vazgeçmek mi, Devam Etmek mi? Yol Ayrımlarında Kendinle Kalabilmek

Bazen bir kararı almak kadar, o kararı sürdürmek de zordur. Başladığımız bir projede, içinde olduğumuz bir ilişkide ya da seçtiğimiz bir kariyer yolunda “devam mı, tamam mı?” sorusu zihnimizi meşgul edebilir. Vazgeçmek bir başarısızlık gibi görünebilir, devam etmekse bir yük gibi.

Tam da bu noktada, durmak ve kendimize şunu sormak önemlidir: Gerçekten neye ihtiyacım var?

 

Yönünü Arayan Kararsızlıklar

Hayatta karşımıza çıkan yol ayrımları çoğu zaman net bir cevap sunmaz. Bazen ilerlemek cesaret ister, bazen de durmak. Verdiğimiz kararlardan pişman olmak, geri adım atmak ya da yeniden düşünmek insana özgü süreçlerdir.

Araştırmalar, insanların kararlarını değiştirmekte zorlandığını, çünkü vazgeçmenin bir tür "kaybedilmiş yatırım" gibi algılandığını gösteriyor (Arkes & Blumer, 1985). Bu psikolojik yanılgı, bizi bazen istemediğimiz yollarda fazladan tutabiliyor. Oysa vazgeçmek her zaman bir kayıp değil; bazen yeniden yön bulmanın ilk adımıdır.

 

Vazgeçme Korkusu Nereden Geliyor?

Toplumda vazgeçmek sıklıkla “pes etmek” olarak görülür. Bu bakış açısı, bireylerin kendi sınırlarını fark etmelerini zorlaştırabilir. Oysa psikolojik esneklik, yalnızca ileriye adım atmayı değil, gerektiğinde durmayı ve yön değiştirmeyi de kapsar.

Kasser ve Ryan’ın (1996) çalışması, bireylerin kendi değerleriyle uyumlu kararlar verdiklerinde daha yüksek yaşam doyumu yaşadıklarını ortaya koymuştur. Sırf başladık diye değil, hala bizim için anlamlıysa devam etmek gerçek tatmini getirir.

Devam Etmeli miyim, Yoksa Bırakmalı mı?

Bu sorunun evrensel bir formülü yok, ama bazı sorular kendimizi duymamıza yardımcı olabilir:

- Bu yol hala değerlerimle örtüşüyor mu?
- Devam etme sebebim gerçekten isteğim mi, yoksa korkularım mı?
- Vazgeçmek bana hafiflik mi getiriyor, yoksa suçluluk mu?
- Bu süreçte kendimi duyuyor muyum, yoksa görmezden mi geliyorum?

Yanıtlar siyah-beyaz olmayabilir. Ama bu soruları sormak, içsel ihtiyaçlarımızı fark etmemize ve daha bilinçli bir yön belirlememize yardımcı olur.

Duygularla Yön Bulmak

Verdiğimiz kararlarda yalnızca mantık değil, duygular da etkilidir. Bazen bir şeye tutunmamızın nedeni, suçluluk, korku ya da hayal kırıklığı gibi duygulardan kaçma çabasıdır. “Bu kadar zaman harcadım”, “Beni destekleyenleri hayal kırıklığına uğratamam” gibi düşünceler, ihtiyaçlarımızı arka plana itebilir.

Oysa Zeelenberg ve arkadaşlarının (2008) araştırması, duygusal farkındalığın artmasının daha sağlıklı ve sürdürülebilir kararlar alınmasına yardımcı olduğunu göstermektedir. Duygularımıza kulak vermek, onların esiri olmak değil; içsel pusulamızı dinlemektir.

Yeni Başlangıçlara Alan Açmak

Vazgeçmek bazen yalnızca bir son değil, aynı zamanda bir davettir. Bıraktığımız bir ilişki, tamamlanmamış bir proje ya da artık bizi beslemeyen bir yol… Her biri, iç dünyamızla yeniden hizalanmak için bir fırsat olabilir.

Devam etmek uğruna kendimizi sıkıştırdığımız yerlerde, aslında yeni bir şeyin yeşermesi için gereken boşluğu kapatıyor olabiliriz. Oysa kimi zaman en iyi karar, durmak ve o boşluğa dikkatlice bakmaktır.

 

Çünkü her vazgeçiş, kendimize "başka bir ihtimal mümkün" deme cesaretidir.

Kimi yollar biter, bazı kapılar kapanır; ama çoğu zaman asıl dönüşüm, işte o kapıların ardında başlar.

 

Birlikte Düşünelim

Son zamanlarda hayatında sürdürüp sürdürmeme konusunda kararsız kaldığın bir alan var mı? Bu kararsızlık seni neye çağırıyor olabilir? Kendinle kalıp iç sesini duyduğunda, hangi yön daha çok "sen" gibi hissettiriyor?

Unutma, bazen ilerleyebilmek için yön değiştirmek gerekir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynakça

- Arkes, H. R., & Blumer, C. (1985). The psychology of sunk cost. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 35(1), 124–140.
- Kasser, T., & Ryan, R. M. (1996). Further examining the American dream: Differential correlates of intrinsic and extrinsic goals. Personality and Social Psychology Bulletin, 22(3), 280–287.
- Zeelenberg, M., Nelissen, R. M., Breugelmans, S. M., & Pieters, R. (2008). On emotion specificity in decision making: Why feeling is for doing. Judgment and Decision making, 3(1), 18–27.

bottom of page