Kendinle Randevu: Yalnız Zaman Geçirmeye İzin Vermek
“Bugün sadece kendimle olayım.”
Bu cümleyi ne sıklıkla kendinize söylüyorsunuz?
Ya da şöyle soralım: Ne zaman son kez yalnız kalmayı gerçekten seçtiniz?
Modern hayatın temposunda “yalnızlık” çoğu zaman bir eksiklik gibi algılanıyor. Hatta bazen başarısızlıkla, terk edilmekle ya da sosyallikten uzak kalmakla özdeşleştiriliyor. Ama aslında, yalnız zaman geçirebilmek—kendiyle baş başa kalabilmek—hem zihinsel hem duygusal sağlığımız için vazgeçilmez bir ihtiyaç.
Peki neden bu kadar önemli? Ve neden birçok kişi bu ihtiyacı ihmal ediyor?
Yalnızlık mı, Yalnız Kalabilme Becerisi mi?
Öncelikle bir ayrımı netleştirelim. Yalnızlık bir yoksunluk hissidir; insanın bağlantı kurmak isteyip de kuramadığında hissettiği bir boşluktur. Oysa yalnız kalabilmek, bilinçli bir tercihtir—kendine yönelmek, iç sesini duymak ve kalabalıktan uzaklaşmak için yaratılmış bir alan.
Araştırmalar, yalnızlık duygusunun uzun vadede depresyon ve anksiyete gibi sorunlarla ilişkilendirilebileceğini gösterirken (Cacioppo & Cacioppo, 2018), yalnız kalabilme becerisinin ise tam tersi etkilere sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Özellikle iç gözlem yapabilen bireylerde yalnız zaman geçirebilmenin öz farkındalığı artırdığı, duygusal düzenlemeyi güçlendirdiği ve psikolojik esnekliği geliştirdiği belirtiliyor (Nguyen et al., 2018).
Neden Kaçıyoruz?
Yalnız kalma ihtiyacını ertelememizin ardında çoğu zaman belirsiz bir huzursuzluk yatar. Kendi iç sesimizi duymak, bizi rahatsız eden düşüncelerle karşılaşmak anlamına gelebilir. Bu nedenle pek çok kişi kalabalıklarla, sosyal medyayla veya işle bu sessizliği bastırır.
Ama aslında o sessizlikte önemli bir şey vardır: Kendimiz.
Yalnız Zaman Geçirmek Ne Sağlar?
Zihinsel Detoks: Sürekli uyaranlara maruz kalan beynimiz, sessizliğe ve yalnızlığa ihtiyaç duyar. Kısa süreli yalnız kalmak, yaratıcılığı ve problem çözme becerilerini artırabilir (Long & Averill, 2003).
Duygusal Düzenleme: Kendinle baş başa kaldığında duyguların daha görünür olur. Bu görünürlük, onları bastırmak yerine anlamlandırma şansı verir. Araştırmalar, yalnız geçirilen zamanın stres seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor (Burger, 1995).
İlişkilerde Daha Sağlıklı Bağlar: Kendini tanımayan birinin başkalarıyla sağlıklı bağlar kurması zordur. Kendi iç dünyasını bilen ve onunla barışık olan bireyler, ilişkilerinde daha net sınırlar çizebilir ve daha derin bağlar kurabilir.
Yalnızlığın Şifasını Bulmak İçin 3 Küçük Adım
1. Sessiz Anlar Yarat
Günün belli bir saatinde—belki sabah kahveni içerken ya da akşam yürüyüşe çıkarken—telefonunu bir kenara bırak ve sadece kendinle kal. Dış dünyanın sesini biraz kısmak, iç sesini daha net duymana yardımcı olabilir.
2. Kendine Nazik Sorular Sor
“Bugün gerçekten neye ihtiyacım var?”
“Kendimi nasıl hissediyorum?”
Bu sorular, kendi iç rehberliğini duymana ve duygularına daha yakından bakmana kapı açar.
3. Küçük Randevular Planla
Tıpkı bir arkadaşınla dışarı çıkmak gibi, kendinle sinemaya gitmek, sevdiğin bir yemeği yapmak ya da bir sergiyi gezmek için zaman yarat. Bu, yalnızlığı bir eksiklik değil bir hediye gibi görmene yardımcı olabilir.
Yalnızlık, Uzaklaşmak Değil, Yaklaşmaktır
Yalnız zaman geçirmek, hayatın gürültüsünden uzaklaşmak değil; kendine yaklaşmaktır. Kendini yeniden tanımak, neye ihtiyaç duyduğunu, hangi sınırları ihlal ettiğini, nerede nefes almak istediğini duymaktır.
Bazen en çok kalabalığın içinde yoruluruz. Ve bazen en çok yalnızken iyileşiriz.
Kendinle geçirdiğin zamanı bir lüks değil, bir ihtiyaç olarak görebilmen dileğiyle.
Kaynakça
-
Burger, J. M. (1995). Individual differences in preference for solitude. Journal of Research in Personality, 29(1), 85–108.
-
Cacioppo, S., & Cacioppo, J. T. (2018). The growing problem of loneliness. The Lancet, 391(10119), 426.
-
Long, C. R., & Averill, J. R. (2003). Solitude: An exploration of benefits of being alone. Journal for the Theory of Social Behaviour, 33(1), 21–44.
-
Nguyen, T. V., Ryan, R. M., & Deci, E. L. (2018). Solitude as an approach to affective self-regulation. Personality and Social Psychology Bulletin, 44(1), 92–106.